MuslumanlarFM radyo

20 Şubat 2022 Pazar

islam nedir?





1- Sözlük olarak:

"Ayıp, noksan ve afetlerden uzak ol­mak, kurtulmak, emniyet ve güvende ol­mak” anlamlanndaki “selâm” ve “selâ­met” ile “anlaşmak ve banşmak” anlamın­daki “silin ” kökünden gelen “tslâm ” kav­ramı, mastar olarak sözlükte; itaat etmek, boyun eğmek, teslim olmak, teslim etmek, ısmarlamak, selam akdi yapmak, barışmak, sulh yapmak ve müslüman olmak”; isim olarak, “Allah’ın peygamberleri vasıtasıyla insanlara gönderdiği, ilkeleri ve içeriği va­hiy ile belirlenen, tevhıd esasına dayalı hak din” anlamındadır.

2- Kuran'daki anlamı;

Islâm ve müslüman kavramlarını iyi an­layabilmek için kök anlamlarının bilinmesi gerekir. “Sim” kökünden Kur’ân’da farklı anlamlarda bir çok kelime kullanılmıştır.

* Silin ve selin kelimeleri, barış,

* Selem kelimesi, barış ve teslim ol­mak,

* Salim kelimesi, sağlam olmak,

* Selleme kelimesi; sağlam olmak kur­tarmak teslim etmek, teslim olmak ve esenlik dilemek,

* Selâm kelimesi; selam, Islâm, esenlik, banş, huzur, cennet, güven, ayıp ve noksanlıklardan salim olan, zulüm­den selamette olan ve selamet veren, Al­lah’ın ismi,

* Selîm kelimesi, müslüman,

* Esleme kelimesi; teslim olmak, teslim etmek, ihlaslı, samimi ve müslüman olmak,

* Islâm kelimesi; müslüman olmak,

Anlamlarında kullanılmıştır. Islâm keli­mesi aynı zamanda hak dinin adıdır. Gö­rüldüğü üzere tslûın kavramının kök anla­mı; barış, esenlik, huzur, ayıp ve noksanlar­

dan beri olma, teslimiyet ve ihlas manala­rında odaklanmaktadır.

3- Din Olarak islam;

Yukarıda beyan ettiğimiz gibi Islâm, Âdem peygamberden itibaren Allah tarafın­dan gönderilen ve peygamberler tarafından insanlara tebliğ edilen tevhid esasına dayalı hak dinin adıdır. "Allah katında din ancak Islâm’dır" (3/19)* ayeti bu gerçeğin ifade­sidir.

Yahudiler Üzeyir peygambere, Hıristi- yanlar Isa peygambere Allah’ın oğlu demek (9/30) suretiyle tevhid inancından sapmışlar­dır. Bu sebeple yüce Allah, İbrahim (a.) için; "İbrahim ne Yahudi ne de Hıristiyan idi, fa­kat o Allah’t birleyen (hanîf) bir müslüman idi, müşriklerden değildi” demiştir (3/67).

İslâm’ın; evlenme, boşanma, sosyal iliş­kiler, cezalar, helal-haram ve ibadetler ile ilgili ilkelerinde peygamberlerden peygam­berlere bazı farklılıklar olsa da inanç esasla­rında bir değişiklik olmamıştır. Hz. Muhammed (a.s)’ın ve Kur’an’ın gönderilme­siyle Islâm kemale ermiş ve son şeklini al­mıştır. "...Bu gün size dininizi ikmal ettim, sız.e nimetimi tamamladım, din olarak Is­lâm’dan razı oldum” (5/3) âyeti bu gerçeği ifade etmektedir.

Son şeklini alan ve kemale erdirilen Is­lâm’dan başka hak din artık söz konusu de­ğildir. “Kim İslâm ’dan başka bir din arar­sa bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecektir... ” (5/85) âyeti bunan delilidir.

Islâm; tevhid esasına dayanır, imanda ve ibadette Allah’a ortak koşulmasını şid­detle reddeder, insan vasıtasız olarak Al­lah’a ibadet edebilir, O’ndan af dileyebilir, yardım isteyebilir ve dua edebilir.

Islâm’ın ana hedefi, canın, malın, akim, ırzın ve dinin korunmasıdır, kısaca insandır, insanın mutluluğudur. Islâm’ın emir ve ya­saklan da bu amaca yöneliktir. Canı koru­mak için; intihar, yaralama, cana kıyma, ze­hirli yiyecek ve içecekler; aklı korumak için; alkollü içkiler, sıvı ve katı uyuşturucu­lar; ırzı korumak için; zina ve her türlü fu­huş; malı korumak için; hırsızlık, gasp, yan­kesicilik, aldatma, hile ve benzeri kötülük­ler yasaklanmıştır. Dini korumak için na­maz, oruç, hac, zekat, zikir, dua ve nefisle mücadele, şirk, küfür ve nifaktan uzak dur­ma gibi görevler farz kılınmıştır.

İslâm; Allah’a, nefsine, ailesine, diğer insanlara, canlılara ve çevreye kaşı görevle­rinde insana yol gösterir. Dolayısıyla Islâm; insanın inanç, ibadet, evlenme, boşanma, yeme, içme, giyinme, konuşma, yürüme, okuma, düşünme, temizlik, yardımlaşma, şahitlik, hakimlik, işleri ehline verme ve is­tişare ile yapma... gibi adlî, İdarî, hukukî, ahlâkî, ticârî, İlmî, fikrî, itıkâdî, amelî ve sosyal bütün alanlarla ilgili genel kurallar içerir.

Adalet, dürüstlük, erdemli davranış, iş­leri ehline verme, şûra, din ve vicdan, çalış­ma ve ticaret, mülk edinme ve seyahat öz­gürlüğü, mesken masuniyeti, insan haklan- na saygı, toplumda iyilikleri hakim kılma, kötülüklerle mücadele, banş, birlik ve kar­deşlik İslâm’ın temel ilkeleridir.

İslâmî görevlerin, genel olarak iki bo­yutu vardır. Biri inanma, diğeri, uygulama­dır. Kur’an’da bu husus, “iman ve salih amel” olarak ifade edilmiştir.

Hz. Muhammed Efendimiz islami şu şekilde özetlemiştir: “islam beş şey üzerine bina edilmiştir. (Bunlar) Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğu­na tanıklık etmek, namaz, kılmak, z.ekat ver­mek, hac yapmak ve Ramazan orucu tut­maktır” hadisi de yukarıdaki Islâm kavra­mının tarifiyle örtüşmektedir.

İslâm’ın ana hedefi, canın, malın, akim, ırzın ve dinin korunmasıdır. Kısaca insan­dır, insanın mutluluğudur. Islâm’ın emir ve yasakları da bu amaca yöneliktir.

İslâm; Allah’a, nefsine, ailesine, diğer insanlara, canlılara ve çevreye karşı görev­lerinde insana yol gösterir.

Sonuç olarak Cenabı Mevlâ; "Kim de İslam dışında bir din ararsa ondan kabul edilmez. Ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardan olur." 3/Âl-i İmran 85 buyurmaktadır. Biz kullara düşen önce islami anlamak, sonra yaşamak sonra gelecek nesillere aktarmaktır. Sizde islami sohbet alanında hizmet veren sitemize gelerek bilgilerini paylaşabilir karşılıklı istişare ve değerlendirmelerde bulunabilirsiniz.

Gayret bizden olsun, Tevfik Allah'tandır. Vesselam..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BOYKOT

İsrail Ürünleri Boykotu: Fikirler ve Etkiler Son yıllarda İsrail ürünleri boykotu, birçok insanın dikkatini çeken ve tartışmalara sebep olan...